19 Şubat 2011 Cumartesi

Tacizciye 6 Ay, Tacize Uğrayana 5 yıl

Mahalledeki şıhın yerinde, üniversitedeki profesörün gözü var.

Prof. Orhan Çeker buyurmuş ki; "Sorunun odağında kadın var. Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz. Tahrikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değil."Biraz önce Beyaz'ın programında Funda Arar'ı gördüm. Prof. O. Çeker'in bahsettiği dekolteli kıyafetlerden giymişti Arar. Şimdi açıkça Funda Arar bizi tahrik etti canım. O yüzden şimdi cahil cesareti gösteren 10 kişi program çıkışı stüdyo çıkışına gidiyor ve ne yapıyor... Tahmin ettiğiniz üzere tacizler gerçekleşiyor. Şimdi devreye Devlet Bahçeli matematiği giriyor. Tacizcilerin ve Prof. O.Çeker'in deyimiyle tacizi tahrik eden Arar %50şer paylaşıyorlar diyelim. Bunda da her iki tarafta 6 ay yargılanır diyelim. Prof.'e göre Funda Arar 5 yıla mahkum oluyor, tacizciler 6 aya. Yani sorunun odağında kadın var, tabi ki sonucunda da kadın olacak.

Farzı misal bu olaylar gerçekleşti diyelim. Olayın ahlaki kısmını çoktan geçtik. Bu zaman Türkiye'sinde böyle bir şey beklemek zaten imkansız. Olaya yargısal açıdan bakmak istedim. Son zamanlarda da Türkiye'de yargının da çöktüğünü göz önüne alırsak bu tur sonuçların çıkması sürpriz olmaz.




3 Şubat 2011 Perşembe

Facebook'dan Blog'a

Facebook'ta paylaştığım iki yazıyı buradan da paylaşmak istedim.

RTE yuhlandı diye gidiyor. Yumurtacı gençlere döndürdü bizim taraftarı. 23 Nisan kutlamasına mı geldin 10 tane bakanla? Onlar ne öyle? Hele o TOKİ başkanı mıdır nedir? O adam ne ya? RTE süreci hızlandırmış. Aman ne mühim. İşi neydi ki? İşine gelmeyenlerin sürecini yavaşlatmıyor muydu bu adam? Masum gazetecelerimizin, aydınlarımızın saçma yargı sürecini yavaşlatmıyor mu? Süreci hızlandırmayı da biliyormuymuş?

Yok lan bu ülkede yaşanmaz artık... Ülkenin içine ettiler. "Halkımızı alkolden koruyoruz." ne demek ya...? Sen ilk önce halkını kendinden koru. Sen halkını, ülkeni sattığın adamlardan koru. Sen halkını, kendi insanlarının aptallıklarından koru. 3 vakte kadar "faşizm" geliyor... Bu gece bardakta son kalanı da yudumlayın, yarın uyandığınızda herşey kurumuş olabilir...


1 Şubat 2011 Salı

Sevabına Reklam

Son zamanlarda mevzu bahsi geçen bir diğer konuda ünlülerin okul yaptırması. Hiçbir sosyal sorumluluk projesine katılmayan ünlüler mi daha temiz? Yoksa isimlerini büyük bir şaşaa ile tabelalara yerleştirenler mi? Bence aralarında hiçbir fark yok. Okul yaptıranlar da haksız popülaritenin kaymağını yiyor, diğerleri de. Böyle bir olay gerçekleştirerek kendilerini haklı duruma mı çıkarıyorlar?

Hani müslümanlarda yaptığın iyiliği sadece sen bilirdin. Bu "reklam" da amma moda oldu.


Acil Milli Takım Sporcusu Aranıyor!!!

Bugün televizyonu açtığım da Universiade Erzurum dolayısıyla Türkiye-Rusya erkekler buz hokeyi maçına rastladım. Sevdiğim bir spor olduğu için izleme kararı aldım ve bir saatlik işkencenin sonunda milli takımımızın bozguna uğramasına tanıklık ettim. Turnuvada da toplam 60 sayı yiyip, hiç atamadığımızı hatırlatmak isterim.

Sporcularımızın, "Acil milli takım oyuncusu alınacaktır!!!" ilanlarından bulunduğu kesin. Bu sporcular üst düzey bir konuma gelebilecek mi? Tesisler tamam, şartlar müsait, arzulu gençler hazır kıta bekliyor... Peki federasyon sporculara gerekli ekonomik katkıyı verecek mi? Ya da Univesiade bitimi salon kapılarına vurulan zincirleri kesebilecek mi? Sonucu tahmin etmek çok da zor değil.

Olimpiyat köyü kapsamında yapılan Ataköy Yüzme Havuzu'nu hatırlarsınız, Olimpiyat Stadı'nın yıllanmasını, ya da büyük bir açlıkla istediğimiz İstanbul Park pistinin hazin sonunu.

Umarım ki bunca yatırım bir nefeslik yapılmamıştır.

28 Ocak 2011 Cuma

Benden, Bizden, Sizden



Melankolik, depresif, paranoyak, obsesif, tartışır, düşünür, izler, içer, sıçar…

Bazen 5 saat kalemi bitirir çizerim, bazen kalemlerim çürür gider.
Bazen delice, susamışçasına içerim, bazen susuz, tatsız, tuzsuz yaşamanın yollarını ararım.
Bazen Metallica’yla coşarım, bazen Clapton’la rehabilte görürüm.

Ama hep düşünürüm. Önce bir beynim olduğunu hatırlarım. Sonra anımsamalar, hatırlamalar ardı ardına gelir zaten.

Meğer beyinsel evrim tersine işliyormuş. Yine, yeni, yeniden "hayvanlar gezegeni".